27 Temmuz 2008 Pazar

25 Temmuz 2008 Cuma

b-day

dün ömrümün 1 senesine daha ciao dedim, kutlamak için moliseviçle sahile inip bacaklarımızı çimlere uzattık, başka kimse uzatmamıştı, kene paniğindendir belki. oh ya etat de nature süper bir şey şu yamru yumru bacaklarıma da bak moli derken, raskolnikov tipli çekirdek semiren bi adam bizi takip etmeye başlayınca allah belanı versin küçükyalı dedik ve evimize döndük. hayır önce baytara uğrayıp biraz geyik yaptık. sonra hep evdeydim. akşam yemek masasında nerden çıktı bilmiyorum yine manasız bi tarih tartışmasına giriştik. babam beni tilt etmek için bütün çabalarını sergileyince, ben de pastanın mumlarını üflerken türkiye komünist olsun ehe-ehe deyip intikamımı aldım.

20 Temmuz 2008 Pazar

anne eve geri dön, bunu yap

Sevgili blog entrysi,
babamla iki kişilik hayatımız
tam gaz sürmekte. babam kendisini yemek yapmaya verdi, yakında esra ceyhan izlemesinden korkuyorum. dün akşam yapmak niyetinde olduğum başka şeylere rağmen vicdan azabına esir düştüm ve babamla birlikte kebapçıya gittik, sonra ben URA' daki ulterior şeysini merak ettiğimden kendisini 10'a doğru satıp taksime geçtim. ulterior konseri için music-arts-performance yazınca ben bambaşka bir şey sanmıştım. çok acayip rakçı çocuklardı. bi tanesi axl rose gibi bandana takıyordu veya da slash gibi, bilmiyorum aslında hiç gunsnroses kültürüm yok ama olsa hoş olabilirdi. ilk başta e olur noizemuş CANNIBALISM OF MACHINE filan diyip kendimi kandırmaya çalışsam da sürekli patlayan beyaz ışıkla gürültünün birleşmesi konser bitiminde insanların kör ve sağır olmasıyla sonuçlandı ve benim aklıma elektronik müzik festivalinde gözlerine lazer vurduğu için kör olan insanlar geldi ve piyasalara dahil olmaya karar verdim. bol dumanlı mekanı terk etmek isteyen bir çok insan olarak bi türlü dışarı çıkmayı başaramadık, çünkü galiba içten içe piyasadan vazgeçemiyorduk ve bi takım güzel kız ve de oğlanlar. ortamın akışı dogzstara doğruydu fakat oraya gitmek için urbandan kalktığımızda ani bi arzu dalgasına kapılsam da kapıdaki kalabalık beni akabinde caydırdı, zaten AHLAKÇILIK suçlamasıyla yüzyüze kalmıştım ve de ahlakımı sorgulamam gerekiyordu. eve döndüğümde babam inanılmaz sıkılmış olduğunu belli edecek küçük açıklamalar yaptı, annem burdayken arkadaşlarıyla çıkmaya bayılır şimdi niye hep evde ya diye ağlamak istedim. gece 4'e kadar internette malladım ve sabah 10da babam sıkılıp beni uyandırdı. hayat zor.


sevgili ali,
sen yokken sosyalizasyonlara dahil oluyorum, piyasalara girip çıkıyorum diye kıskançlık yaptığın, konuştuğum herkesten nefret ettiğin gözümden kaçmıyor. radiohead konserinde CREEP çalarken içli içli ağlamış olman beni de derinden etkiledi, yine de İDYOTEK çalarken cep telefonuyla beni arayıp müziği dinlettirmemen kalbimi kırdı. daha fazla yazıcaktım ama babam neden beni hep yalnız bırakıyorsun diye mızmızlanıyor, şarjım yok sen ara.

ps: alinin bantta yayımlanamayan anlamlı konser kritiği.

19 Temmuz 2008 Cumartesi

ramalamamamamama

dün değil evelki gece inzivadan eve döndüm, sonra sabahın köründe babam haydi şirkete birlikte gidelim dedi. babamın iş kültürü de bir acayip, bayağ bir yan gel yat yaptıklarına şahit oldum ve iş hayatı insanın ömrünün törpülenmesi olmalıydı ben bu sıkıcı şartlar altında çalışamam dedim içimden. neyse zaten sonra babamın koltukta uyuya kalmışım bezginlik içinde de sekreter uyandırdı, o sırada özge aradı ve grup ses şeyine gidelim mi deformda dedi ona okey dedikten sonra biraz daha kestirip eüh yeter hadi gidelim ne yapıyorsun demek için babama bakındım, sekreterin odasında bişiler konuşuyorlardı, iş güç herhalde bari dinleyeyim diye odaya girdim, sekreter ABLA babama inanan birine göre kuranın diğer kitaplardan daha farklı bir yerde durması gerektiğini filan anlatıyordu, allah belanızı versin ben de iş yapıyorsunuz sandıydım meğer hepsi geyikmiş demek yerine cok haklısın arzu abla dedim. cünkü babam kuzeninin kocasıyla birlikte RAHLE işine girmiş bulunmakta. allahım neden mantıklı bir iş yapmıyoruz. hatta dün de rahleyi biraz değiştirip tavla masası haline getirdi kompüterde, sonra da plexiden yapılmış olan rahleyle cevizden yapılmış olanı karşılaştırdık ve çalışan PROLETERYAya buyurup siz hangisini alırdınız dedik hepsi ağaç olanı beğendi. işten çıkıp eve vardık banyo moli derken 9 a doğru evden anca cıktım ama hayvanlar gibi uykum halen de vardı. deformdaki piyaasssaların anca sonuna yetişebildim ve gürültü beni akabinde yordu, urbana gittik ben tütünlü gıdalardan uzak durduğum için kendimi yiyip içmeye vermiştim ama neyseki dogzstara geçtik ve piyasssalara orda devam ettik, 1972NİN EN SEVİLEN PARÇALARInda dans ettikten sonra babam evde yalnız oldugundan ve uykum artık manyaklar gibi geldiği için eve kaçtım, cereni yine erkenden bırakıp gittik diye vicdan azabı çekmeyi ihmal etmedim. çıkışta bi cocuk kosarak geldi ve ben fotoğrafcıyım PROFİLini cok sevdim filan deyip kart verdi. bu sabah kartı hala kaybetmemis oldugumu farkedip websayfasına baktım ve orda kendi hazırladıgı 2 adet türk bayrağı resmini gördükten sonra aramazsam pek de ayıp olmayacagına karar verdim.

11 Temmuz 2008 Cuma

ge5 :(

bir senedir görüşmediğimi sandığım arkadaşıma buluşmak için akşam 7 ye randevu verip anca 7bucukta yanımda adayla bulusmayı başardığımda ve aslında iki senedir görüşmemiş olduğumuzu farkettiğimde caetano veloso konserine baybay dedims. urbanda yeni çalışmaya başlamış olan garson şarap kadehini kırıp küçük çapta bir felaket geçirmemize sebep olup biz gülümsedikten sonra kızmayın ama cok güzelsiniz deyince, çok pis BAHŞİŞ bırakmamız gerektiğini anlamıştım. bu yüzden hesabı kasada ödedik böylelikle ne verdiğimiz anlaşılmadı, yarabbim cok zekiyim. neyse zaten garson saçmalasa da kendimi bir gecelik de olsa KIRAL hissetmiştim ve bu gerizekalı hissiyat eve gelip asansörün aynasında kendimle yüzleşene dek sürmüştü. evdeyse her zamanki gibi lenslerimi önce çıkartıp sonra gözlüklerimi aradığım için gecenin bi vakti abartısız yarım saat şeffaf çerçeveli lanet gözlüklerimi bulma mücadelesi verdim. bu süreç içersinde körlüğümle karanlık birleşince annemlerin odasının KAPISINA yüzümü geçirmiş olmam keşke kötü bi rüya olsa, bütün dünya buna inanmasa, ben türkücü ruhlu bi insan olmasam. -ammaaaan ne bileyim ben.

10 Temmuz 2008 Perşembe

her daim şık ve namuslu.

galata köprüsünde balık tutarken iffetsizce SAATİ SORDUĞU ve rüzgardan giysisinin etekleri uçuştuğu için (altında TAYT var) 6 ay hapse mahkum edilen Gülcan Köse'yle ilgili haberlere iç sıkıntısıyla bakarken www.yeniozgurpolitika.com adresli siteye erişimin engellenmiş olduğunu farkediyorum. daha evel bu siteden herhangi bir şey okumuş muydum hiç hatırlamıyorum ama ne gerekçeyle kapatılmış olduğunu gerçekten merak ediyorum. Gülcan Köse'ye namussuzluktan hapis cezası verilirken, ÖZEL HAT veya türevi başka bi programda denize giren ünlü KADINlarımızın KIÇ görüntüleri kesilip ekrana büyük halde getiriliyor ve izleyiciler olarak bizler de katiyen ve haşa kadının kıçına bakmıyoruz, gözlerimiz en haysiyetli biçimde SELÜLİTLERİ gözetiyor. hey selülit söylesene VAR MISIN YOK MUSUN. abd konsolosluğunun önünde öldürülen 3 polisten sonra istanbul valisi canlı yayına bağlanıyor ve konuşması esnasında habercilerden şehit polislerin isimlerinin acıklanmamasını rica edip, şehit ailelerine özel ekiple hassasiyet içersinde haber verileceğinin altını çiziyor. valinin bu sözlerinin üzerinden iki dakika bile geçmeden aynı kanalda polislerin ismi sürekli alt yazı geçmeye başlıyor.

6 Temmuz 2008 Pazar

allah yok galba:((:(

dün gece her kültüre meze olduk ve machine denen yere bile gittik. aylardır süren efsaneyi noktalamak istiyorum; hayır tuvaletlerindeki dandik ekranda porno göstermiyorlardı. neyse zaten demirdöküm bi odaymış bu machine ve çalan arkadaşa ayıp olmasın diye içerdeki tuvalet kokusuna tahamül etmeye calısan bizlerden başka kimse de yoktu. bi saatliğine ordan ayrılıp Bİ ARKİDİŞLE başka mekana geçtiğimizde bence hayat yine yüzümüze gülmemişti, geri döndüğümüzdeyse bizimkileri hala machinede ve hepten bitmiş bir halde buldum. bundan sonra daha iyi program yapmadığımızda evden çıkmayalım da sokaklara hepten küsmeyelim adlı önergemi kamuoyuna sunuyorum. eve ikibucuk gibi ulaşmayı başardığımda -taksiye binmeyeceğim diye hırs yapıp 20 dakika minibüs bekledim- ablam ve sevgilisyle karşılaştım ve çocuk beni görünce SAKLANDI. allahım dünyada cok acayip seyler oluyo lan, ben de cocugun yanına gittim eşeklik olsun diye -herif benden 7 yaş büyük- ve de verdim ayarı, yaptım bunu, neyse. last.fm'i açıp baktığımda pelinin alamanyadan dönmek üzere olduğunu ve 21 gündür elle tutulur hiçbir şey yapmamakta olduğumu farkedip 2haftadır bitiremediğim kitaplara yüklenmeye çalıştım ve 4bucuk gibi yattım. rüyamdaysa tatlı bir OĞLAN gördüm. bir de berline 121 ytlye bilet buluyordum ama vize işlemleri uzun sürüyordu ve yine gidemiyordum. kalkmayıp rüyamı uzatmaya calıstım sabah, belki hayırlara vesile olur diye ama bi bok olmadı cok afedersiniz. simdi de feysbuktan cocugu bulmaya calıstım, kimin iyileştirilmiş versiyonunu gördüğümü biliyorum ama orjinali cok fena be abi. "ulusalcıyım atatürkcüyüm laikim, tehlike unsuru oluşturuyorum" grubuna bile üye olmuş oooooooooooofs.
kamuoyu balbay'a değil bana sahip çıksın,
hatta yazdığımı tekrar okudum da allah beni kahrede:( utanmaları da tüketmişims.